6 Kasım 2008 Perşembe

Bir anlık tereddüt

Okuldayım, dersim iki buçuk saatlik işkencenin ardından sonunda bitmiş. Eve gidip sabaha kadar görmezden geldiğim uykumla hesaplaşmak istiyorum...
Derslikten büyük bir mutlulukla çıkıp durağa doğru ilerliyorum. Yalnız durak pek bi kalabalık. Belki oturacak bir yer bulurum umuduyla üşenmeyip 2 durak geriye yürüyorum. Aklımı seveyim.12 senedir kesintisiz bindiğim ''çarşıya boş araba geliyo musunuz bayan? balcalısı''nda oturacak yer bile buluyorum. Pencere kenarı değil ama olsun. Otobüs hareket ediyor ve ben iki durak ileride bekleyen arkadaşları pek bir seviyorum.

Otobüs 4 durak boyunca bir miktar dolduktan sonra asıl kabus, hastane durağına geliyoruz.
HAYIIIR!  Çok fazla yaşlı amca ve teyze var burada. Kesin pozisyon kaybedecem. Ama o da ne bütün yaşlı insanlar kendilerine yer bulmuştu bile. Çok mesuttum ve hala oturuyordum. 
Ancak o sırada ''çok yaşlı olmayan ama otursa fena olmaz teyze'' otobüse bindi(tamlamaya gel!). Tamam dedim, artık bu teyzeye de yer vermelisin. Bütün samimiyetimle ayağa kalkacaktım ki yanımda oturan ve 4 duraktır kafasını sabit tutmakta bile zorlanan bir denyo kendisinden beklenmeyecek bir çeviklikle beni de vahşice ezerek ''buyur dezze'' dedi.
İşte o an film şeridi olan hayatımın en gerilimli sahneleri başladı. Teyze, yanımdaki denyoya zoraki bir minnetle ''sağol yavrıım'' dedikten sonra benim bulunduğum koltuğun yarısı ve kendi koltuğu olmak üzere bir buçuk koltuğa ancak sığışarak ''bismillahhhh'' efektiyle oturdu... Artık pencere kenarındaydım ama mutlumuydum? Hayır. Bir an düşünmekle zaman kaybetmeyip teyzeye yer verseydim ayakta ama ferah, mutlu bir yolculuk geçirecektim. Ama şu an mengene teyze tarafından sıkıştırılmış ve de yer vermemiş bir gencin yaşadığı suçluluk duygusuyla oturuyordum. 

O denyodan nefret ettiğim kadar kimseden nefret edemezdim. Sorumluluğunu yerine getirmiş bir genç olmanın verdiği o hazzı tiksindirici bir şekilde yaşıyordu.

Ayakta olduğundan dolayı bana tepeden bakması yetmiyormuş gibi bunu bir de mecazileştirmesi, aslında otobüste kimse yer vermemiş de sadece kendisi bu fedakarlığı yerine getirmiş alkış bekler duruşu, yol boyunca teyzeyle yaptığı hal hatır muhabbetleri, teyzenin bunlara karşılık vererek ''evet sen olmasan bu yanımda oturan satanist kılıklı zibidi bana hayatta yer vermezdi ''gibi konuşması
(veya benim öyle algılamam).
Denyonun otobüsten inerken ''hade dezze kendine iyi bah'' demesi teyzenin bu laftan sonra bana yan yan bakarak denyoya ''sağol kuzuum'' demesi (ulen denyo ne zaman kuzu oldu). Ayrıca teyzenin beni yol boyu madden de ezmesi bu yolculuğu daha da iğrenç kıldı.
İşkence gibi geçen bir 20 dakikadan sonra sonunda ineceğim durağa geldik ve otobüsten rahatsız, sinirli bir yolculuktan sonra boynu bükük bir şekilde indim.
Bu yüzden daha mesud yolculuklar için;

TEREDDÜTTE KALMAYIN OTOBÜSTE YER VERİN.

1 yorum:

Ece Cengiztekin dedi ki...

çok eğlenceli, akıcı yazmışsın. ama daha sık yaz!!